3 Aralık 2011 Cumartesi

EVDE İLK HAFTA

Evdeki ilk uykumuz
    Süt mesaisini anlatmaya kısa bir mola veriyoruz, çünkü oğlan evde. 
Birlikte geçirdiğimiz ilk hafta ve artık tüm dert onu emzirebilmek. Prematüre ailelerine doktorlar genelde bir kaç öğün anne sütünü (eğer bebek ek besin almak durumunda ise, prematüre bebekler için formüle edilmiş mamaları) biberon ile vermeyi tavsiye eder. Oldukça önemli bir tavsiyedir ve bebeğiniz prematüre değil ise bile mutlaka değerlendirmenizi öneririm (en azından bir öğün için) çünkü;

-Bebek biberona erken alışır ama her öğünü onunla almadığı için memeden soğumaz (Biberona alışmanın önemini uyku kısmıda anlatırım)
-Onun o minicik kuvvettsiz ağzının ne kadar süt çekip çekemediğini sorguladığınız kabuslar görmez ve
- İlk haftalarda yaşanabilecek olası kilo kayıplarının önüne geçmiş olursunuz.

Biz ilk haftamızı iki kelime ile harcadık kötü bir doktor sayesinde; "emdi/emmedi".
Tüm derdimiz buydu ve ailecek duygusal travma yaşıyorduk. Daha önce doğum yapmayı planlamadığım bir hastanede doğum yaptığımı yazmıştım. Oğlumuz da orada yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakım doktorumuz, çıktıktan sonra o hastanede görev yapan ve aynı zamanda bir üniversitede eğitmen olan bay bir doktoru mutlaka görmemizi tavsiye etti. Biz arayışlarımıza rağmen henüz bir doktorda karar kılmamıştık. Randevuyu aldık, doktora gittik, oğlanı soyduk, ağlattık, kabaca "canlılığına" baktık ki bu bizim için korkunçtu, tarttık!!! 

O da nesi, oğlumuz eve geldikten üç gün sonra sadece 60 gr almış 1960 gr olmuştu. "Sadece" diyorum çünkü bu bize normal gelmişti ama doktorun feryadı üzerine müthiş bir strese girdik. Bize biberonu öneren de oydu ama bebeğimizin biberonu reddetmesi, stresimizi iki misli katladı. Aynı gün acile geldik, sonra bir daha, bir daha. Deliler gibi davranıyoruk çünkü çok korkutulmuştuk. Hemen mama vermeliydik doktora göre. Süt dostu hastanenin doktoru, pek süt dostu çıkmamıştı. Ona göre çocuk beslenemiyordu ve kurduğu cümle şu olmuştu; besleyememişsiniz.
Oysa çocucuğun ağzına elini her atan emme kuvveinden bahsediyordu. Sütüm de günlerdir onu beslemeye yetiyordu.

Mama falan vermedik. Ben üç gün ağladım, sinir krizleri geçirdim. Dördüncü gün biberonu aldı. Bu kez memeyi reddetti. Biz o sırada bir doktor bulduk. Ona gittik. Zorlamadık. Sonra memeyi de biberonu da kabul etti. Her şey geçti, oğlan daha hızlı kilo almaya başladı. En azından uzunca bir süre böyle gidecekti. Anne sütü, bir bebek için, prematüre bile doğmuş olda oldukça besleyici ve yeterliydi. Bunu onun gözlerinde her geçen gün artan ışıldamadan anlayabiliyorduk. 

Bu dönemi atlattıktan sonra (ki iyi ki çok uzun sürmedi) içimizde kalan şey şu oldu, sevgili oğlumuzla, sevgi, sıcaklık dolu geçireceğimiz dakikaları, sinir buhranları ve gözyaşları ile geçirmiştik. Neden mi? İş bilmez bir doktor ve o an ki duygusal zafiyetimiz yüzünden. 

Şimdi kafama kötü diye kazıdığım o günleri çok hatırlamak istemesem de, çektiğimiz videolar aslında durumun çok da kötü olmadığını, oğlumuzun yanında nasıl da dimdik ve güçlü bir şekilde mücadele verdiğimizi gösteriyor. Mutlu oluyorum... ve gerçekten öneriyorum, çok ciddi bir sağlık problemi yoksa, az yese, az kilo alsa ve prematüre doğmus bile olsa, bebeğinizle geçireceğiniz ilk haftaların değerini bilin.

Değerini bildikten sonra, biz çok mutlu olduk, çok güzel vakit geçirdik ve asla ama asla unutamayacağımız muhteşem hatıralar biriktirdik. 
Darısı başınıza :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder