5 Haziran 2014 Perşembe

FAVORİ BEBEK TAŞIYICIM: ERGO BABY


 
 
Bebek sahibi olunca anne olmanın ve değişen hayatımızın getirdiği duygusal çözümlerin yanında pratik çözümler bulmamız gereken bir çok fiziksel sorun ile de karşı karşıya kalıyoruz. Bakıcınız erken çıkmak zorunda kalır bebeğinizi uyutur şöyle bir evi toparlar,  bir şeyler atıştırmak için dolaba gider ama yiyecek bir şey bulamazsınız mesela. Malzemeleri çıkarır hızla bir sandviç hazırlamak istersiniz, içeriden ağlama sesi gelir. Gidersiniz kucağınıza alırsınız, uyuturunuz, sımsıkı sarılır bırakmaz, bırakamazsınız. Açlıktan başınız döner, sonra o  gelir aklınıza gelir, takarsınız omzunuza, çocuğunuz kucağınızda yemeğinizi yaparsınız da yersiniz de.  
 
Bunun gibi onlarca şey gelir bir günde başınıza. Planlı olamazsınız artık çünkü her türlü plana karşı çıkan bir değişken vardır.
 
Hayatın plansız tarafında işler gerçekten zordur. Buyurun size iki buçuk yıldır denediğim, plansız hayatımın en büyük yardımcısını tanıştırıyorum; Ergo Baby Carrier. Ben resimde gördüğünüz organik ve siyah renkli olanını kullandım. (Aklım lacivertte kaldı o ayrı)
 
  • Omuz ve sırt ağrısı çeken biri olarak dahi hiç ağrı, sızı yaşamadım.
  • Yumuşacık, bebeğinize değen sert bir aksamı olmadığı için huzur içinde taşıyorsunuz.
  • Çocuğunuzu dört farklı şekilde oturtabildiğiniz versiyonları var, ben sadece bana sarılabileceği 2 şekilde kullandım.
  • 3 yaşına kadar rahatça kullandım, bu yazı da çıkarır gibiyiz (minyon etkisi :).
  • Siyah olanını tercih ettim ama aklım hep lacivertinde kaldı.
  • Bebek & çocuk içinde asla kambur durmuyor, sıkışmıyor, yumuşakça size sarılıyor.
  • Uykusu gelince mis anne kokusu ile kolayca uykuya geçiyor.
  • Belinizi saran kemeri oldukça güvenli.
  • Sizi de onu da terletmiyor, nefes aldıran bir kumaşa sahip, iyine de yaz için açık renk tercih etmekte fayda var.
  • Yüzü size dönükken sürekli ilgilenecek bir şey bulduğundan bir çok kişinin düşündüğü gibi sıkılmıyor, daha az uyaran ile muhattap oluyor, yorgun düşmüyor.
  • Açık havada emzirme kolaylığı sağlıyor (küçük bebekler için)
  • Yürüyüş yaparken, yemek yerken, yemek hazırlarken, sohbet ederken, kitap okurken, iki eliniz boşta yapabileceğiniz her aktiviteyi, çocuğunuz kucağınızda oldukça rahat hareket ederek yapabiliyorsunuz.
Ben Ergo'yu tercih ettim ama Ergo benzeri bir başka marka olan Boba'nın da incelenmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.
 
Yazının aynısını bu blogta da yayınladım, şaşırmayın:  http://sizinicindenedim.blogspot.com.tr/2014/06/ergo-baby-carrier-ile-hayatnz.html

30 Mart 2014 Pazar

ŞİMDİ OKULLU OLDU...


 
 
O okullu olana dek, biz de türlü türlü deneyimler yaşadık. Merak, stres, acemilikler ve daha pek çok şey bu süreçte bize eşlik etti. Tuhaf olduğunuzu düşünmeyin, size de edecek.

Okul diyor olmama şaşırmayın, başladığında tam 2 yaşındaydı ve aslında gittiği bir oyun grubu, sadece haftanın üç günü devam ediyor. Normalde kreş/yuva diyebileceğimiz bu gruba biz okul diyoruz. Bir sebebi yok, baştan böyle dedik, böyle kaldı.
 
Aktaracaklarımın, ilkokul seviyesinde bir araştırma yapanlardan ziyade, ana okulu seviyesinde araştırma yapanlara yardımcı olabileceğini göz ardı etmemekte fayda var ama hiç fikriniz yok ise, en azından bir kaç fikir verebilir.

Bu konudaki deneyimler;  aile yapıları, sosyal statüler, hayat beklentileri vs gibi pek çok değişkenden etkilenebiliyor, deneyimler her zaman birbirine benzemiyor, lakin paylaşacaklarım da psikolojik deneyimlerden ziyade beklentisi ne olursa olsun, en değerlilerimizi emanet ettiğimiz kurumlara "mutlaka sorulması gerekenler" listesi olarak görülebilir.
 
Çocuğunuzun okula gitmesi ile ilgili bir araştırmaya başladığınızda farkında olmadan 2 ana ve pek çok ara başlıkta karar sahibi olmanız gerekiyor. Haydi başlayalım...
 
Psikolojik aşamalar;

- Okula başlama yaşı! Sizce doğru zaman mı?
 
- O hazır, peki ya siz? Ona gereken ilgiyi gösterebilecek ve alışma döneminde çıkacak sorunlar ile baş edebilecek misiniz?

- Yaşına uygun eğitim alabileceği bir okul bulmak! Okulun kaç yaşında öğrenci kabul ettiğine ve yaş ortalamasına baktınız mı?

- Uygun okullar içerisinden eve en yakını hangisi? Okula kahvaltı yapmadan gitmesini istemezsiniz değil mi?

- Görüştüğünüz okul eğitim teknikleri hakkında fikir sahibi mi, iddia ettiği teknik ile ilgili yeterli materyal ve donanıma sahip mi?

- Okul müdürleri, eğitimciler, danışmanlar, sağlık görevlileri çocuğunuzu mutluluğuna gölge düşürmeden ona en doğru şekilde yaklaşabilecek yeterli ve makul donanıma sahip mi?


Fiziksel :) aşamalar;

- Okul ücretleri... Sürpriz yaşamak istemezseniz bir yıl sonrasını da sormayı unutmayın :)

- Giriş çıkış saatleri... Ofisiniz gibi düşünmeyin, yarım gün ya da tam gün sandığınızdan çok daha kısa olabilir.

- Yemekli ya da yemeksiz olması... Örnek menü istemeyi, mutfağı görmeyi ihmal etmeyin!

- Temizlik rutini... Alerjik çocuklar için ekstra önemli!

- Çift ya da daha çok dilli eğitim verip vermediği veriyor ise eğitimcilerin yeterliliği...  Hele de bilmediğiniz bir dili, bilinmeyen bir aksan ile konuşsun istemiyorsanız :)

- Okulun psikolojik danışmanlık hizmetleri...

- Okulun sağlık personeli...

- Güvenlik sistemleri...

- Servis imkanları ve ücretleri...

- Eğitim ücretine ek eğitim materyali ücreti alıp almadıkları...

- Eğitim öğretim yılı takvimi... Tatilinizi yarıda kesmek ya da işten ekstra izin almak istemesiniz!

- Okul dışı aktiviteleri, bu aktivitelerin okul ücretine dahil olup olmadığı...

- İlk, ikinci ve belki üçüncü görüşmedeki aile ve çocuğu değerlendirme kriterleri...

- Günlük veli iletişimini sağlama biçimleri...

- ve maalesef renkli ülkemizin son yıllarda olmaz ise olmazı (sizin için önemli ise); okulun politize olup olmadığı...

Kişisel tavsiyem, öncelikle görüşmek istediğiniz okulların bir listesini çıkarın. Evinize yakın okullardan başlayarak alanı genişletip, okul sayısını arttırın. Diyelim ki 10 okul ismi çıkardınız;

- Yukarıdaki listeyi bir Word dosyasına kopyalayıp yapıştırın,
- Kendi sorularınızı da ekleyin, görüşeceğiniz okul adedi kadar çıktı alın.
- Her okula sorularınızı yöneltip dikkatlice not alın.
- Kağıdın üzerine okul ismini, o okuldan hangi görevli kişi ile görüştüğünüzü ve ismini muhakkak yazın çükü bazı okullarda okul müdürleri, bazı okullarda müşteri ilişkileri sizinle görüşüyor olacak.

Bu post işin rehber kısmı idi. Bu sorulara ailecek aldığımız cevaplar ve tercihlerimiz bir sonrakinde. Yazdıklarımı okurken benim bir eğitim uzmanı değil, deneyimlerini paylaşan bir ebeveyn olduğumu da unutmayacağınızı tahmin ediyorum. Hatta varsa katkılarınızı, eklerinizi bekliyorum.
 
Not: 2014 yılı yerel seçim sonuçlarının açıklandığı bir günde, uzun aradan sonra bu yazıyı yazmak beni biraz zorladı. E o zaman neden yazdın demeyin, kalp krizi geçirmemek için yazıp rahatlamak zorundaydım. Miniğim bu gün bizimle birlikte oy kullanmaya geldi. Ülkemiz ve ailemiz adına unutamayacağımız bir gün yaşadık.