20 Ocak 2012 Cuma

BANYODAN KORKMA!


   Yenidoğan ebeveyinlerinin büyük telaşlarından biridir banyo. O minincik bedeni incitmeden temizleyebilmenin yollarını arar pek çok anne baba. Hele de bebeğiniz prematüre doğmuş ise, en büyük korkularınızdan biri haline gelir banyo. Bizim de büyük endişemizdi...

Beni banyo konusunda rahatlatan, her şehirli, çekirdek aile bireyi yeni anne gibi, onu kucağıma alır almaz yaşadığım emzirme korkularını yenmek için danıştığımız bir hemşire oldu. Mümkünse her gün bayo yaptırın, rahatlamasına yardımcı olacak, büyümesini kolaylaştıracaktır, korkmayın onlar oldukça esnek ve dayanıklılar, siz annesisiniz, gereken özeni göstereceksinizdir dedi. İç güdülerime güvenmemi telkin etti. "Büyümesini kolaylaştırması" bilimsel dayanağa sahip mi bilemesem de banyonun çocukların uyku düzenin oturtmak için uygulanabilecek rutinlerin en vazgeçilmez parçası olduğunu söyleyebilirim ve ekleyebilirim,

bir bebeğe kolayca banyo yaptırabilmek için ihtiyacınız olan malzemeler;

Artık kendi oynuyor
  • Bir küvet,
  • Küveti yükseltecek bir sehpa,
  • Bir kova ve maşrapası :D,
  • İlk aylar için file, sonrası için dilerseniz suyun içinde rahat edeceği başka bir aparat,
  • Onu sarmalayabileceğiniz yumuşak, mümkünse organik, geniş havlular
  • Cildi ile uyumlu bir banyo şampuanı,
  • Dilerseniz yumuşak banyo süngeri, bir tülbent ya da yumuşak başka bir havlu,
  • Kış aylarındaysanız, banyonuz ya da banyo yaptıracağınız odanın sıcaklığını ayarlayabileceğiniz bir ısıtıcı,
  • Bebeğinizi giydirmenizi kolaylaştıracak alt değiştirme düzeneği,
  • Su termometresi.

Gözünüze çok gelmiş olabilir. Biz başta kovayı unutmuştuk, sonra kendimize çok güldük. Çocuğu dahili olmayan bir küvette başka nasıl yıkamayı hayal etmiştik bilmiyoruz.

Oğlumuzu ilk banyosu için küvetine soktuğumuzda mini bir şok geçirse ve o çırpı bacakları  tir tir titrese de 40'ı çıkana kadar banyodan çok keyif aldı. Sonra bir gün banyoda ağlamaya başladı. Sebebini çok sonra anladığımız bu ağlamalar dinmek bilmeyince, banyo sayımızı azalttık, çok hızlı banyolar yaptık ve çok sonra sebebini anladığımızda, önce onu suyla barıştırıp sonra da işi kökünden çözdük. Ağlamaların sebebini bir sonraki yazıda anlatacağım, sakın kaçırmayın çünkü ne doktorumuz, ne de danıştığım bir başka anne bu ipucunu vermedi bana :D

Sorunu çözmek için önce küvet banyosu sayısını azalttık. Her günden haftada 2 ye düşürdük. Sonra birlikte banyo yapmaya karar verdik. Anneannesi ile önce banyoda soyunma giyinme istasyonumuzu, giysilerimizi, bezimizi, kısacası gerekli her şeyi her gün saat 18:10'da hazır ettik. Sonra anneannesi konuşarak onu soymaya başladı. Ben de duşun suyu üzerinde bilim kadını gibi çalışarak sıcaklığını termometresiz, onu rahatsız etmeyecek bir dereceye getirmeye çalıştım. Annenannesi soyarken hiç çıplak bırakmadı. Açılan her yerini havlusu ile örttü, bana da havluya sarılı verdi. Sonra ona sarılıp havluyu bir kenara bıraktık. Böylece hiç yalnızlık çekmeden , sarılarak banyo yaptık. İki gün sonra bundan o kadar keyif almaya başladı ki, banyoya girdiğinde gülücükler saçıyordu. Soyunurken ağlamayı da kesmişti çünkü kendini güvende hissediyordu artık.

Şimdi sıra tekrar küvete alışmaktaydı. Yaklaşık 1 ay birlikte yıkanıp onun bir işaret vermesini bekledim. Annelik serüvenimin başlarında bir başarın var mı diye sorsalar, söyleyebileceğim ve kendimle gurur duyduğum tek şey, çocuğumun ihtiyaçlarına, isteklerine önem vermem ve işaretlerini okumayı çabuk çözmem derim. Onun bir karakteri olduğunu daha ilk hafta kabullendim. O bizi yönlendiriyordu. Hafta içi benimle, hafta sonu babasıyla banyoda çok eğlendi. Bir gün, kucağımda kendini ileri geri atmaya bacaklarını çırpmaya başladı. Suyla oyamaya çalışıyordu. Ona biraz daha zaman tanıdım. Hareketleri tekrar etti. Kendimce beklediğim işareti almıştım. Ertesi gün küveti doldurduk. İstasyonu hazırladık. Bacaklarını suya batırdığımızda onun gülen yüzünü görünce yaşadığım rahatlamayı tahmin edemezsiniz. Evet artık mutlu banyolar yapıyor, küvette yüzüyor, dönmeye falan çalışıyoruz. Birlikte bir işin daha üstesinden geldikçe, daha bir aile oluyoruz.


Bizden notlar:
  • Biz her gün şampuan kullanmıyoruz.
  • Şampuanlamak ve yıkamak için sadece ellerimizi kullanıyoruz. Kullandığımız şampuan ( Earth Mama Angel Baby ) kendinden köpük olarak çıkıyor ve işimizi çok kolaylaştırıyor.
  • Küvetin içinde herhangi bir aparat kullanmıyoruz, ellerimizi ona yastık yapıyoruz, bayılıyor özgür olmaya.
  • Küveti o soyunurken dolduruyoruz, suyun sesinin onu rahatlattığına inanıyoruz. 
  • Yüzüne su gelip öksürüp tıksırınca, sessiz kalıyor agresif hareketler yapmıyor, onu korkutmamaya çalışıyoruz. Şimdilik işe yarıyor, yüzü suya bile girse sesi çıkmıyor.
 İşte böyle banyoyla imtihanımız.